Bir zamanlar sokak lambaları daha erken yanar,
ama kimse acele etmezdi eve dönmek için.
Ayakkabılar kapı önünde sıra olurdu,
içeride terlik sesleri bir ninni gibi dolanırdı.Kışın soba kurardı krallığını odanın ortasında,
üzerinde kestane patlar,
altında kediler kıvrılırdı.
Nine anlatırdı masalları,
kelimeler değil, gözlerinin içi gülerdi.
