11 Nisan 2012 Çarşamba

Eski İstanbul - İstanbul 100 yıl önce nasıldı?

 100 yıl önce İstanbul

1914 yılına ait National Geographic Aralık sayısında özel fotoğraflarla İstanbul bölümü bulunuyor. Yazıda Osmanlı ve gündelik yaşama dair kısa notlar yer alıyor:

"Asker alım kayıtları sırasında bir kare. Türkler geleneksel 'fes'leriyle tanınıyor."





100 yıl önce İstanbul

Dergide II. Abdülhamit'e dair bir anekdot ise şu sözlerle anlatılıyor:

"II. Abdülhamit döneminde şehrin sokaklarında elektrik, telefon hattı ve tramvay yoktu. ‘Dinamo’nun dinamitten geldiğini düşünen padişah bu teknolojik gelişmelerin şeytan işi olduğunu düşünüyordu. Rivayete göre kendisine karşı suikast girişiminde at arabasından bir bomba atıldı. Padişah bomba ve tekerlek arasında bir ilişki kurarak, lastik tekerlekleri yasakladı."







100 yıl önce İstanbul

"Camisiz, minaresiz ve limansız İstanbul, gökdelensiz New York gibi..."



"Son çıkan haberler gazete bayilerinin önünde okunuyor."



Eski İstanbul
Sultanahmet Camisi

Sultanahmet Camisi’nin başka bir görünümü. Arkada hipodrom meydanını görmek mümkün.
O yıllarda İstanbul'da 'numara sistemi' yokmuş:

"İstanbul’da sokakların adı, evlerin numaraları yok. Semt adlarına göre gönderilen postaları, postacı mahelle sakinlerine sorarak buluyor."





Eski İstanbul BYZANCE – 50 yıl öncesi

 Savaş haberlerini tartışan bir grup





Derginin yazdığına göre kaldırımlar yollarla karışık:

"Farklı ırktan, bölgelerden, sınıflardan günde ortalama 150 bin kişi Galata Köprüsü’nden geçiyor. Yola ait hiçbir kural yok. Hayvan taşıyanlar, hamallık yapanlar, yayalar hepsi bir arada."



1914 İstanbul'unun çalışan profiliyse şöyle tarif ediliyor:

"Şehrin belli başlı işleri şehir dışından gelenler tarafından yapılıyor. Genelde sokak dondurmacıları Arnavut, hamam tellakları Sivas’tan, gemiciler ise Karadeniz bölgesinden geliyor."





Markete doğru yola çıkan tavuklar


Yolda dinlenen işçiler

"Arnavut, Kürt, Sırp, Rum ve Ermeni... Hepsi Osmanlı’nın başkenti İstanbul’da kendi dillerini, geleneklerini koruyor, şehrin kozmopolit havasında asimile olmuyorlar. İstanbul Yakın Doğu’nun farklı kesimlerden insanları toplayıp bir araya getiren bir Babil Kulesi..."

National Geographic 1914 İstanbul'unun renkliliğine övgüler yağdırıyor:

"1 milyon nüfuslu İstanbul’un yarısını Türkler oluşturuyor. Diğer yarım milyon ise Rum, Ermeni, Musevi ve Levantenlerden oluşuyor. İstanbul’un en büyük karakteristik özelliği bu farklı etnik dinamiğin kendi dillerinde, kendilerine özgü kıyafetleri ve geleneklerini rahatça sürdürebilmeleri. Bu hoşgörüyü Batı Avrupa ülkeleri ve Amerika'da bulmak zor."


Nostalji > Eski İstanbul - 100 yıl önce İstanbul

 Askerlere ekmek dağıtımı



I. Ahmet çeşmesi

Bugün Atatürk Köprüsü olarak bilinen köprü. Arkada Galata Kulesi görülüyor.

Galata Kulesi civarında işçiler dinleniyor.


Nostalji,Nostalji Resim,Nostalji Film,Nostalji Şarkı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder